Sünnet hem geleneksel hem de inançlar gereği yapılan bir cerrahi girişimdir. Toplumumuzda istinasız uygulanır. Geçmiş yıllarda çok farklı meslek grupları tarafından, çocukların bir araya getirilerek şölen havasında yapıldığı olmuştur. Sünnetin geçmişi eski Mısır yazıtlarına kadar uzansa da gerçek bir cerrahi işlemdir ve ehil eller tarafından yapılmalıdır.

Sünnet 2 ile 5 yaş arasında önerilmemektedir. Bu yaşlar hastanın cinsel kimliğinin geliştiği dönem olması nedeniyle önerilmez. Tıbbi gereklilik durumlarında sünnetin bir an önce yapılması önerilebilir. Tıbbi gerekliliklerin ortak noktası işemeyi zorlaştırarak mesane ve böbreklerde kalıcı hasara yol açma ihtimalidir. Böyle bir risk öngörülüyor ise sünnet ertelenmemelidir. Örneğin; üriner sistem ve işeme ile ilgili sorun varsa yaş sınırı dikkate alınmaz. Bu yaşların dışında sünnet yapılabilir.

Sünnet derisinin dar olması (Fimozis) yakınması ile aileler ve hekimler tarafından hastalara sıkça sünnet önerilir. Sünnet derisinin geri çekilemediği de beraberindeki diğer yakınmadır. Bu noktada bizlerin yaklaşımı hastanın işeme ile ilgili bir sorununun olup olmadığını değerlendirmektir. İşeme ile ilgili sorun yok ise kendi haline bırakıp zaman içinde açılmasını beklemek uygun olandır. Ancak işeme sırasında sünnet derisinin balon gibi şişmesi ve yavaş yavaş boşalması gerçek fimozisi düşündürür. Bir an önce sünnet yapılması gerekir.

Ailelerin veya çocuktan sorumlu kişilerin yapmaması gereken ise sünnet derisini geri çekip orada bırakmaktır. Sıkça yapılmaya çalışılan sünnet derisinin geri çekme işlemi sonrasında derinin geride bırakılması pipinin uç kısmının (glans penis) kanlanmasının bozulmasına neden olur. Parafimozis adı verilen bu durumda acil sünnet yapılmasını gerekir. Aksi durum çok daha risklidir.

Hastanın yaşı ek sorunları göz önünde bulundurularak genel anestezi altında veya lokal anestezi ile sünnet yapılabilir. Teknik olarak da sünnet için dizayn edilmiş aletler ile yapılabildiği gibi cerrahi olarak da yapılabilir.